Haftanın Dersi:
(Almasını bilirsen herkesten alınacak ders vardır.)
Geçen haftanın dersini Hüseyin Çağlayan verdi;
Dünyaca ünlü modacı Hüseyin Çağlayan geçen hafta öyle güzel konuşmuş ki, sosyal medyayla ilgili sözlerinin bir kısmını “Aklımda Kalan”da paylaşmıştım. Modacı halâ her gün yeni bir şeyler öğrenmek için çabaladığını söylemiş ve devam etmiş: “43 yaşındayım ve halâ o kadar az şey biliyorum ki, o yüzden de işimi hayatta daha çok şey öğrenebilmek için koz olarak kullanıyorum.” Çağlayan kendisini üzen şeyin, genç kadınların bile botoks yaptırması olduğunu söylemiş, botokstan sonra ifadelerinin 70 yaşındaki bir kadınla aynı olduğuna dikkat çekmiş. Türkiye’de başkaları için yaşama zorunluluğu olduğunu belirtip “Burada kesinlikle toplumun ne söyleyeceği daha önemli. Sonra burada kadınların erkeklere nasıl daha cazip gözükecekleri fikri çok belirgin. İngiltere’de erkek gibi giyinen çok güzel kızlar var. Başarılı ilişkileri de var.” Mutluluğun dış görünüşle sanıldığı kadar ilgisi olmadığını söylediğimde bana kızanlar Çağlayan’a da kızacaklar mı? Ve Çağlayan o kadar önemli bir ders veriyor ki, içime “bu adamla tanışmam gerek” hissi yayıyor; Başarılı bir ilişki için “illa feminen bir seksapel gerekmiyor. Bence kendimizi çok ciddiye almamalıyız. Bir insan kendini çok ciddiye alınca gülünç oluyor. İşimizi ciddiye almalıyız, kendimizi değil…”
12.08.2014
